YA HAYIR SÖYLE YA DA SUS!

25 Şubat 2012 Cumartesi

HAYIRLI HAFTA SONLARI


Çiğdem çiçeği toplamaya çıktınız mı hiç? Çiğdem çiçeği benim için doğanın yeniden canlanışını simgeler, küçük bir çocukken kırlara çıktığımızda en sarp, ücra köşelerde bulurduk bu soğanlı çiçeği, bulunca hazine bulmuş gibi sevinirdik, çiçeğini yakamıza takar soğanını midemize indirirdik.

5 yorum:

Profösör dedi ki...

Çocukluğumu anımsadım. Kınalı kayaların ve çalılıkların arasından biz de çocukluğuluzda bu çiçeklerden buyluyor, küçük soğanını nedense biz de yiyorduk.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar,

Aynı sarı çiğdem gibi bir de bunun taç yaprakları mor ya da leylak renginde olanları da var. Bu leylak renkli olanının bizim yöremizde ki adı "öksüz çiğdem"dir. Evet, çocukluğumuzda çiğdem kazmaya bizler de çok gittik. Bizler de aynı sizin yaptığınız gibi yapardık. O günler, bir daha ele geçiremiyeceğimiz çok güzel günlerdi.

Bilmukabele ben de size iyi bir hafta sonu diliyorum. Selam ve dualarımla birlikte Allah'a emanet olun.

uzunincebiryol dedi ki...

Profösör, işte bunlarda bizim anılarımız, bizim çocukluğumuz. Bence çok güzelmiş ve özelmiş. Şimdi çocuklara sorsan hiç biri bilmez ama biz doğada kendiliğinden yetişen bitkilerin nerede yetiştiğini biliriz, soğanlı mı soğansız mı biliriz:) Çocukluğumun o özgür, saf, duru güzelliği ne güzelmiş:)

uzunincebiryol dedi ki...

Recep Bey, internette baktım da gerçekten pek çok rengi var ben beyaz ve sarısını bilirim tek. Bu çiğdem kolay kopmaz da değil mi epeyce bir uğraşırdık, toprağa öyle bir geçmiştir ki zor ayırırdık onu yarinden:)
Selamlar.

Recep Altun dedi ki...

Merhabalar,

Evet çok doğru söylüyorsunuz ve de çok iyi hatırlıyorsunuz. Bu sarı çiğdemin boynunu koparmadan topraktan söküp çıkarmak zordu. Onun için biz de çiğdem kazmaya ucu sivri değneklerle giderdik.

Selam ve dualarımla.