YA HAYIR SÖYLE YA DA SUS!

13 Nisan 2012 Cuma

KENDİMLE MÜCADELE

Maneviyat beslenmezse solmaya başlıyor, gücünü kaybediyor tıpkı bir bitki gibi soluveriyor hemen.
İnsanoğlu o kadar çabuk yoldan çıkmaya müsait ki mesela ben, iki gündür yatsı namazını kaçırıyorum kaçırıyorum diyorum ama siz daha iyi bilirsiniz düpe düz nefsime uyuyorum başkasında aramamak lazım bu suçu.
Hayatın bütününde inancı yaşamak lazım, ibadeti engelleyici davranışları da yapmamak lazım. Örnek mi istiyorsunuz bende çooook:
Eğer yemeklerden sonra ağır bir uyku hali hasıl oluyorsa ve namaz vakti gelmişse yemekten önce namaz kılmak lazım (tabi açlık fazla ise ve aklınızı toplayamayacak kadar şekeriniz düştüyse az atıştırın derim yoksa namaza konsantre olamazsınız)
Yine eğer yemeklerden sonra ağırlık çöküyorsa ve haliniz uyku uyumak, oturduğunuz yerden kalkamamak kadar berbat bir durumdaysa siz şekerinizi yükselten gıdaları fazlasıyla yemişsiniz demektir, şeker yükselten gıdalara duyarlılığınız var demektir bu da hem bedeninizi hastalığa yaklaştırır hem de ibadetinize engel olur.
Bende de aynen durum bu, şeker ve şeker barındıran gıdalar benim beslenme düzenimde olmaması gereken gıdalar ve ben nefsime uyup bunlardan fazlasıyla tüketir oldum malesef, bu da hayatımı olumsuz yönde etkilemeye başladı kilo alımı ve şekerin yükselmesiyle birlikte görülen uyku hali.
Gerçekleri biliyorken bu hatayı yaşamaya devam etmek günah!
Kendime bir söz vermeliyim, doğru bir yaşantı içinde olmak için mideme girenlerin de doğru olması gerekiyor!
Çok fazla yememek,
Bol su içmek
Her gün az da olsa Kuranı Kerimi yüksek sesle okumak ve sonra mealini okumak
Namaz vakitlerini aksatmamak
Maneviyat duygularımızı beslemek taze tutmak için bol bol kitap okumak:)

HAYIRLI CUMALAR VE İYİ HAFTA SONLARI HERKESE.




10 Nisan 2012 Salı

GİZLİ YER

Burası benim gizli yerim, biraz gizemli kalsın istediğim yer. Aşkı ararken, aşk yolunda yürürken durakladığım, kendimi sorguladığım bazen heyecandan hissettiklerimi anlatamadığım yer. Her zaman yazılmıyor, her zaman duygular dile getirilemiyor, hangi kelimeyi yazsanız yerine geçemiyor hissettiklerinizin.
Eski halimi düşünüyorum, bazen davranışlarımda kendini hissettiren eski halimi, daha hırçın, isyankar halimi, bazı şeyler öyle bir yer ediyor ki derinden, söküp atamıyorsunuz o tepkileri davranışları.
Her zaman ama her zaman yumuşak, ipek gibi kaygan olamıyorum dikenleri batıveren kaktüs gibi ya da tırnaklarını çıkartıp bir tırmık atan kedi gibi oluyorum ama öfkem çabuk geçiyor saniyeler sonra ben yine yeni ben oluyorum hani daima kendisiyle barışık herkesle barışık kadın, gülmeyin, ne kadar çok böyle dersem, sonunda o yumuşak, sevgi dolu daima sevgiden konuşan o sıkıcı kadın olmak niyetindeyim, olabilirim:)!!
Burası kimliğimin hiç bir öneminin olmadığı bir yer, istediğim her şeyden bahsedebilecek çoğunlukla da Allah aşkıyla yol almaktan bahsedeceğim bir yer, sık sıkta kendimle konuşacağım yer, elimden ancak bu kadarı geliyor kendim için.
Bazen tembel bazen çok çalışkan tam gün anne yarım gün iş kadını, eşinin sevgilisi bir kadın (her ne kadar yaşam mücadelesinde sekteye uğrasa da) fikren ruhen bir genç kadınım ben.

9 Nisan 2012 Pazartesi

GÜZEL BİR CUMARTESİ:)

Blog yazmaya başladığımdan beri yüreğime dokunan yazılarıyla beni mest eden bir blogger buluşması yaşadım. Sevgiliye gider gibi hissettim yolda kendimi, yüreğimin derinlerine hitap eden, kendi yolculuğunu anlatırken kendinizden bir şeyler bulduğunuz, kelimeleri arda arda sıralarken lirik bir denizin ortasında dalgalandığınız bir kadındı buluştuğum. Kelimelerin ayrı bir kişiliği var bedenden bağımsız, bir imaj doğuyor ister istemez, yazı yazanla bir araya geldiğinizde o beden ile düşünceleri bazen bağdaşmıyor gibi olur, öyle hissedersiniz, bu yazıları yazan, bu duyguları paylaşan o muydu dersiniz işte ben bunun tam tersi bir duygu yaşadım, yazanla birdi beden, olduğu gibiydi, çekingen bir yapısı bazen ketumluğu okunuyordu yüzünde, kendini açar gibi yapıp gizli kalmış düşüncelerini kapıların ardına saklayan bir kadın. Sadece ufak bir kısmını gösteren bir kadın, zeki,güzel bir anne, iki tatlı çocuk.
Ben genelde bulunduğum toplulukta sessizlik varsa ya da konuşmaya nereden başlayacağımızı bilemiyorsak çenem düşer devreye girerim, bunun psikolojik yönden irdelenmesi gerekir kanımca, konuşmayı görev edinir iyice geyiğe vurabilirim sonunda iş işten geçmiştir ama nafile, olan olmuştur işte sırf bu yüzden pişmanlık yaşayabilirim.
Özetle güzel bir gün geçirdim, konuşmak gereksizdir bazen, sıkı bir kucaklama yeter, şevkat hislerimi doruğa çıkartan bu güzel anneye sıkıca sarılıp yanından ayrıldım, bir daha görmeyi dilerim, çok isterim ama ben ayrı diyarda o ayrı diyarda yazılarıyla yetinmek zorunda kalacağım.

6 Nisan 2012 Cuma

BU GÜN GÜZEL BİR GÜN

Allah'ıma binlerce şükürler olsun  Gamze Kardeşimize yurt dışından ilik donörü bulundu, şimdi yeni bir döneme girecek, tedavisine devam edip ilik nakli yapılacak hayırlsıyla inşallah. Bu gün çok mutluyum, içim içime sığmıyor, dua kardeşliği oluşturuldu facebookta biliyorsunuzdur, binlerce kişi hatimler indirdi Yasin ler okudu, tesbihler çekti, namazlarında onun için ve diğer hastalar için dualar edildi. Rabbim dualarımızı habul etti şükürler olsun, amin:)