YA HAYIR SÖYLE YA DA SUS!

9 Nisan 2012 Pazartesi

GÜZEL BİR CUMARTESİ:)

Blog yazmaya başladığımdan beri yüreğime dokunan yazılarıyla beni mest eden bir blogger buluşması yaşadım. Sevgiliye gider gibi hissettim yolda kendimi, yüreğimin derinlerine hitap eden, kendi yolculuğunu anlatırken kendinizden bir şeyler bulduğunuz, kelimeleri arda arda sıralarken lirik bir denizin ortasında dalgalandığınız bir kadındı buluştuğum. Kelimelerin ayrı bir kişiliği var bedenden bağımsız, bir imaj doğuyor ister istemez, yazı yazanla bir araya geldiğinizde o beden ile düşünceleri bazen bağdaşmıyor gibi olur, öyle hissedersiniz, bu yazıları yazan, bu duyguları paylaşan o muydu dersiniz işte ben bunun tam tersi bir duygu yaşadım, yazanla birdi beden, olduğu gibiydi, çekingen bir yapısı bazen ketumluğu okunuyordu yüzünde, kendini açar gibi yapıp gizli kalmış düşüncelerini kapıların ardına saklayan bir kadın. Sadece ufak bir kısmını gösteren bir kadın, zeki,güzel bir anne, iki tatlı çocuk.
Ben genelde bulunduğum toplulukta sessizlik varsa ya da konuşmaya nereden başlayacağımızı bilemiyorsak çenem düşer devreye girerim, bunun psikolojik yönden irdelenmesi gerekir kanımca, konuşmayı görev edinir iyice geyiğe vurabilirim sonunda iş işten geçmiştir ama nafile, olan olmuştur işte sırf bu yüzden pişmanlık yaşayabilirim.
Özetle güzel bir gün geçirdim, konuşmak gereksizdir bazen, sıkı bir kucaklama yeter, şevkat hislerimi doruğa çıkartan bu güzel anneye sıkıca sarılıp yanından ayrıldım, bir daha görmeyi dilerim, çok isterim ama ben ayrı diyarda o ayrı diyarda yazılarıyla yetinmek zorunda kalacağım.

Hiç yorum yok: