YA HAYIR SÖYLE YA DA SUS!

10 Ekim 2011 Pazartesi

KABUĞUM












Hepimizin kabuğu var; ince, şeffaf, kalın, nasır tutmuş, yıpranmış.
Bazılarımız istediği zaman o kabuğa girip çıkabiliyor bazılarımız kabuğuna öyle bir girmiş ki çıkmak bilmiyor, bazılarımız da kabuğunu her daim sırtında taşıyor.
Kabuklarımızdan sıyrılıp kalsak nasıl insanlar olurduk acaba?
Kılıflarımız olmasa, bizi tarif eden etiketlerimiz olmasa, pür-i pak insan olsak sadece. Kul olsak, bu sabah kalktığımda hissettiğim şey bu işte…
İnsan kul oldukça Yaradana,  kabuklarının tek tek soyulduğunu hissediyor, bu soyulma acısız olmuyor, öyle bir yapışmışlar ki bırakmıyorlar tenimi, bana ait olmayan bir sürü tabaka.
Görünmez kabuklarımız bir yük sırtımızda.
Hafiflemek istiyorum, belki birazda kanatlanıp uçmak, düşüncelerimin özgürce gezindiği.

2 yorum:

bırtutamkekik dedi ki...

muhteşemm bir yazıı olmuş buu:)
yüreğinize sağlık..
takipteyim bundan böyle...
bende sizi beklerim sayfama...
selam ve dua ile...

uzunincebiryol dedi ki...

birtutamkekik, hoşgeldiniz:) Uğrarım ben de.