YA HAYIR SÖYLE YA DA SUS!

12 Eylül 2011 Pazartesi

SINAV

(google'dan bir görsel)

Dün sınavımı geçemedim, notum yapılan iş bakımından teknik olarak 10 üzerinden 10 diyebilirim ama sınav boyunca yaşadığım telaş, sabırsızlık, öfke, yorgunlukla gelen tahammülsüzlük davranış notumu 0 yaptı.
Kendimle bu kadar uğraşıp iyileştirmeye çalışırken bir adım geriye düşmek hayal kırıklığı yaratıyor. Sanki hep bir ileri bir geri gidiyorum. Ben kötü biri değilim hatta fazlasıyla insancıl, yufka yürekli, sevgi dolu bir faniyim ama ailemden gelen mükemmelliyetçiliğim daha doğruyu söylemek gerekirse takıntılı oluşum beni hayat içinde çok zorluyor ve yanımdaki sevdiceğim de bundan çok etkileniyor ki onda neredeyse bitmeyen bir sabır var. Bu kadar sabırlı bir kişiyi de fazla zorlamamak lazım değil mi?
Annem bu gün telefon konuşmamızda bana şöyle dedi:
- Cennette misin sen kızım, sadece cennette mükemmellik var orada hata yok, terslik yok. Bu yalan dünyada elbette hayatın içinde zorluklar, terslikler, tutarsızlıklar olacak, bu kadar strese girip etrafını kırmak niye, kendini değiştir kızım, daha çok değiştir, düzelt kendini dedi.
Bu hayat bir sınav yeri, hayatımızı güzelleştirmek elimizde Yaradanın izniyle. O izin verirse olacak izin vermezse olmayacak. Allah'ım kendimizi güzelleştirmek, ruhumuzu iyileştirmek ve sana doğru kul olabilmek izin bize yardım et, bizi iyi kullarından eyle Yarabbim. Amin.

Hiç yorum yok: